Günümüzde ağrı iki grupta incelenmektedir. Birincisi; çeşitli hastalıkların habercisi olarak karşımıza çıkan akut (iveğen) ağrıdır. Akut ağrı bir hastalık belirtisidir. Çoğu kez vücutta var olan bir doku hasarının habercisidir. Akut ağrı vücudun alarm sisteminin önemli bir parçasıdır. Varlığı ile vücutta bir bozukluk olduğuna işaret eder ve hastanın hekime başvurmasını sağlar. Bazen kas iskelet sistemindeki bir hasarın ya da mekanik bir problemin, bazen romatizmal bir hastalığın, bazen iltihabi bir durumun hatta bazen de kanserin habercisi olarak görülebilir. Bu durum ağrılı hastanın tıbbın tüm olanakları kullanılarak ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir. Doğru tanıya ulaşmak için öncelikle hasta çok ayrıntılı bir şekilde dinlenilmeli, ağrının tüm özellikleri ile ilgili bilgi alınmalı, ardından özenli bir şekilde muayene edilmelidir. Çeşitli laboratuar testleri ve radyolojik incelemeler de tanıya ulaşmada çok yardımcı olacaktır. Tüm bu yöntemlerle doğru tanı konulmalı, en uygun tedavi uygulanmalı ve geri dönülmesi mümkün olmayan sonuçların doğması önlenmelidir.
İkinci grup ağrılar ise kronik (süreğen) ağrılardır. Kronik ağrılar 6 aydan (bazı durumlarda 3 aydan) uzun süren ve artık bir alarm sistemi olmaktan öteye geçen ağrılardır. Kronik ağrı bir hastalık habercisi değil, başlı başına sorunun ta kendisidir. Kronik ağrı çeken kişi bir kısır döngü içine girer. Hasta gücünü, etkinliğini yitirir. Toplum içindeki üretkenliğini, aktifliğini kaybeder. Bu durum çoğu kez hastanın içe kapanmasına ve depresyona girmesine yol açar. Depresyon kişiyi daha duyarlı hale getirir, ağrı eşiğini düşürür ve ağrıların daha da şiddetlenmesine neden olur. Bu durum tam bir ağrı kısır döngüsüdür. Kronik ağrı bir hastalık belirtisi değil, hastalığın ta kendisidir. Kronik ağrı, sadece ağrıyı çeken hastayı değil, aynı zamanda hastanın yakın çevresini de etkileyen ciddi bir sorundur. Kronik ağrıdan kaynaklanan sosyal ve ekonomik kayıp da göz ardı edilmemelidir.
Ağrı polikliniğine başvuran hastaların en çok şikayetçi olduğu ağrılar şöyle sıralanabilir: